Gelmiş Geçmiş En İyi Animasyonlar!


Pixar filmleriyle büyüyen bir çocuk ve hala animasyon seven bir genç olarak bu listeyi yapmaya hakkım olduğunu düşünüyorum. Küçüklüğümden beri izlediğim ve çok beğendiğim animasyon filmlerini sizlerle de paylaşmak istedim.

Animasyon sektörü, özellikle de Pixar ve Disney ortak yapımları, zamanının ve hitap ettiği kitlenin çok üstünde filmler. Çocuklara anlatılan, tiplerden oluşan, basit ve saçmalıklarla dolu masallar gibi değiller. Hepsinin içinde sadece iyi ve kötü olma özelliklerine sahip tiplerden çok, aynı anda birden fazla özelliğe sahip olan, bazen iyi bazen kötü, kısacası hepsi insan olan karakterler var. Hep iyinin kazandığı doğru... ancak bu yolda bize anlattıkları; o bildiğimiz, basit masal kurgusundan çok daha farklı. Hatta bence çoğu filmden çok daha ikna ediciler.

Çocukken hayal gücümüzü geliştiren, karmaşık duyguları tatmamızı sağlayan ve bir kere izlemenin asla ve asla yetmediği filmler... Az sonra sayacaklarımın hiçbirini bir kere izlemekle kalmadım. Yıllar sonra tüm o filmleri tekrar izlediğinizde zamanında göremediğiniz, anlayamadığınız pek çok ayrıntıyı fark ediyorsunuz. Tıpkı her okuduğunuzda farklı duygular hissettiren bir şiir gibi her izlediğinizde daha farklı bir yanını görüyorsunuz. Her yaştan insanın içinde kendine dair bir şeyler bulabileceği bu filmlere çocuk filmi deyip geçmek yapılacak en büyük ayıp herhalde. Hepsinin ardında yatan o güzel fikirlerin sahiplerine ve taa 1995'ten bu yana bu kadar kaliteli işler çıkartan insanlara teşekkür ediyorum.

NOT: Başta Pixar dedim ama liste Dreamworks filmlerini de içeriyor. Tahmin edebileceğiniz gibi sıralama işi benim için zor, çünkü hepsi birbirinden güzel filmler. Bu yüzden yıllarına göre sıraladım. Listeyi okuduktan sonra eminim siz de hepsini bir kere daha izlemek isteyeceksiniz!


Oyuncak Hikayesi/ Toy Story (1995)
Çocukken hepimiz oyuncaklarımızın canlı olduğunu düşünmüşüzdür. Ama bunlar gerçekten canlı! Disney ve Pixar ortak yapımı Toy Story, bizlere oyuncakların bizler bakmıyorken hareket ettiklerini, konuştuklarını ve hatta kavga ettiklerini anlatıyor. Andy'nin yeni oyuncağı Buzz Lightyear'la oynamaya başlamasıyla kovboy Woody, Buzz Lightyear'ı kıskanmaya başlar. İkilinin diğer oyuncakların da eşlik ettiği bu macerasını izlerken gözlerinizi bir an bile ayıramayacaksınız. Son olarak şunları söylersem filmi hatırlarsınız herhalde: "Sonsuzluğa ve ötesinee!", "Dostunum ben seniin"

Bir Böceğin Yaşamı / A Bug's Life (1998)
Böceklerin nasıl bir yaşamları olduğunu hiç merak ettiniz mi? Karıncalar çalışıp yiyecek toplar, çekirgeler alıp gider... Asi bir karınca, kolonisini açgözlü çekirgelerden kurtarmak için güçlü savaşçılar arar ancak tek bulduğu başarısız sirk böcekleridir. Kahraman olmak için büyük olmaya gerek yok.

Oyuncak Hikayesi 2 / Toy Story 2 (1999)
Buzz ve diğer oyuncaklar, bir oyuncak koleksiyoncusu tarafından kaçırılan Woody'i kurtarmaya çalışırlar. Ancak Woody'ye oyuncak müzesinde kalıp "ölümsüz" olma fikri daha cazip gelir.


Sevimli Canavarlar / Monsters, Inc. (2001)
Ya çocukken korktuğumuz dolap kapaklarının ardında gerçekten canavarlar varsa, hatta onlar da bizden korkuyorsa? Canavarlar, çocukların odalarına dolaplarından girerek onları korkutuyor ve topladıkları çığlıkları kendi şehirlerinde enerji kaynağı olarak kullanıyorlar. İşleri bu olsa da canavarlar, çocuklardan ve hatta çocuklarla ilgili her şeyden çok korkuyorlar. Küçük bir kız karşı tarafa geçmeyi başarır. Sulley Sullivan ve Mike Wazowski adında iki canavar, çocukla yakından ilgilenirken aslında hiçbir şeyin düşündekleri gibi olmadığını fark ederler. Küçük Boo'nun Sulley'e "Kediciiik" diye seslendiğini hepiniz hatırlarsınız herhalde. Filmin 1 Oscar'ı var.

Şrek / Shrek (2001)
Kral Farquaad, peri masalı karakterlerini Shrek'in bataklığına sürer ve buna sinirlenen Shrek sinir bozucu "arkadaş"ı eşekle Farquaad'ın yanına gider. Farquaad, Shrek'e güzel prensesi şatodan kurtarması karşılığında bataklığını geri alabileceğini söyler.
Korkunç, kocaman bir dev... Ama kocaman da bir kalbi var. Shrek çocukluğumuzda bize öğretilen tabuları yıkmayı amaçlayan bir film. "Yakışıklı" şövalye ve "güzel" prenses göründükleri gibi olmayabilir. Kocaman, yeşil bir dev; prensesi ejderhanın koruduğu korkunç şatodan kurtarabilir ve güzel prenses geceleri o kadar da güzel olmayabilir. Hatta bir prenses ve bir dev birbirlerine aşık bile olabilir. Filmin 1 Oscar'ı bulunuyor.
Not: Shrek 2 ve 3'ü listeye almadım çünkü bence ilki kadar iyi değillerdi. Eğlenceli filmler ancak ilki kadar anlamlı değiller.

Kayıp Balık Nemo / Finding Nemo (2003)
Sevdiğin birini arıyorsan okyanusu aşmak bile zor değildir. Nemo isimli küçük palyaço balığı Büyük Set Resif'inde kaçırılıp Sidney'e götürülür. Babası ve hafızası kuvvetli olmayan arkadaşı Dory onu eve geri getirmek için bir maceraya girişirler. Film aynı anda Nemo'nun yaşadıklarını da anlatıyor. Filmin bir Oscar'ı bulunuyor. Film inanılmaz güzel çizimlere sahip. Özellikle filmdeki "Balıklar dosttur, asla yenmez!" sahnesi yüzünden köpekbalıklarından hala deli gibi korkuyorum.

İnanılmaz Aile / The Incredibles (2004)
Süper kahramanlar bizleri kurtarmaya çalışırken verdikleri zarar dolayısıyla hükümet tarafından suçlanır ve normal insanlar gibi yaşamaya zorlanırlar. Ancak bir gün Bay İnanılmaz'a gelen bir mektup her şeyi değiştirecektir. Aile üyeleri, birlikte olduklarında daha güçlü olduklarını fark edecektir. Filmin iki Oscar'ı bulunuyor.

Ratatuy / Ratatouille (2007)
Kim olduğunun hiçbir önemi yok, sevdiğin şeyi yapabilirsin. Ya da şöyle diyelim, Şef Gusteau'nun da dediği gibi herkes yemek yapabilir. Yemek yapabilen bir fare beceriksiz, genç bir çırakla gizli bir anlaşma yapar. Remy isimli fare, Linguini isimli çırağın şapkasının altına girip saçlarını çekerek onu yönlendirir. Ününü kaybetmekte olan restorana gelen eleştirmen, farenin yaptığı ratatuy yemeğini çok beğenir. Film 1 Oscar kazanmış.


Robinson Ailesi / Meet the Robinsons (2007)
"İlerlemeye devam et!"
Hani bir dedikodu vardır, Silikon Vadisi'nde iş görüşmelerine giderseniz size kaç kez başarısız olduğunuzu sorarlar diye. Çünkü başarısız olmamış bir eleman yeterince denememiş demektir. Robinson Ailesi, işte tam da bunu anlatıyor. Filmde başarısız olmanın doğal olduğu ve bunun utanılacak, üzülecek bir şeyden çok sevinilmesi gereken bir şey olduğu, başarısız olmadan başarılı olamayacağınız anlatılıyor. Filmde aynı zamanda kötülerin sevgisizlikten kötü olduklarına da değinilmiş. Lewis çok zeki, küçük bir mucittir. Yetimhanede kalmaktadır. Bir gün Wilbur isimli bir çocukla karşılaşır. Wilbur zaman makinesiyle Lewis'i geleceğe götürür ve ondan Şapkalı Uzun Adam'ı yenmek için yardım ister. Lewis'in bilmediği, Wilbur'un bizzat kendi oğlu olduğudur. Üstelik Şapkalı Uzun Adam da yetimhanedeki oda arkadaşıdır.

NOT: IMDb puanı 6.9'muş, çok şaşırdım. İşin içinde Pixar olmamasına rağmen oldukça iyi bir film. Oldukça ilham verici. Bence filme bir şans verin ve izleyin. Pişman olmayacaksınız.


VOL-i / WALL-E (2008)
Film bundan 700 yıl sonrasını anlatıyor. Gelecekte insanoğlu, dünyayı temiz yer kalmayana kadar kirlettikten sonra uzaya gider. Dünyayı temizleme işi, dünyada kalan son çöp robotu WALL-E'e kalmıştır. WALL-E yıllardır aksatmadan işini yapmaktadır. Küçük hamamböceği arkadaşıyla birlikte küçük bir kutuda yaşamakta ve hoşuna giden şeyleri biriktirmektedir. Onca yıl yalnız geçirdiği sürede bir kişilik geliştirmiştir, oldukça da meraklıdır. WALL-E sevgi dolu ancak yalnız bir robottur. EVE isimli yeni nesil robot, dünyada kalan son canlı fidanı korumak ve uzaya götürmek için görevlendirilmiştir. WALL-E, EVE'ya aşık olur ve onu uzaya kadar takip eder. Filmde giderek hareketsizleşen ve çevreyi kirleten insanoğluna büyük eleştiriler bulunuyor. Unutmadan söyleyeyim, filmin bir de Oscar'ı var.

Yukarı Bak / Up (2009)
Belki de tarihin en hüzünlü animasyon filmlerinden olan Yukarı Bak, 70 yaşındaki Carl Fredricksen'ın eşi öldükten sonra eşiyle birlikte kurdukları hayallerini gerçekleştirmek için balonlarla evini Cennet Şelale'lerine uçurmasını konu ediyor. Bu yolculukta ona küçük bir izci çocuk, konuşan bir köpek ve soyu tükenen bir kuş eşlik ediyor. Filmin iki Oscar'ı bulunuyor.

Oyuncak Hikayesi 3 / Toy Story 3 (2010)
Bence serinin en başarısız filmi olmasına rağmen yine de gelmiş geçmiş en iyi animasyonlardan. Oyuncaklar, Andy üniversiteye giderken tavan arasına konulacaklarına yanlışlıkla bir kreşe gönderilirler. Diğer oyuncakları terk edilmediklerine ve eve geri dönmeleri gerektiğine ikna etmek Woody'ye kalır. Film iki Oscar kazanmış.

Çılgın Hırsız / Despicaple Me (2010)
Küçük şirin kız çocuklarına babalık yapmanın yumuşatamayacağı hiçbir kötü yoktur. Bu çılgın filmde ayı çalmak isteyen Gru, kötü planlarına alet etmek için evlat edindiği üç küçük kızın etkisiyle iyi bir adama dönüşür.

NOT: Filmin ikinci bölümünü ve filmden ayrı olarak yapılan Minyonlar filmini hiç beğenmedim. Özellikle Minyonlar, üzerine düşünülmemiş bir senaryoya sahip; amaç sadece karakterlerin popülaritesinden para kazanmak gibi geldi bana.

Cesur / Brave (2012)
Hayatta kendi yolunu çizmeye kararlı Prenses Merida, krallığına kaos getiren bir geleneğe karşı çıkar. Evlenmeyi reddeder. Cadıdan kaderini değiştirmek için istediği bir büyüyle annesini bir ayıya çeviren Merida, bunu geri çevirmek için okçuluk yeteneklerine ve cesaretine ihtiyaç duyacaktır. Filmin 1 Oscar'ı var.

Oyunbozan Ralph / Wreck-It Ralph (2012)
Kim olursanız olun işinizi layıkıyla yapın. Kötü adam da olsanız, en "iyi" şekilde kötü olun. Ralph oyunda kötü adam olması ve bu yüzden hiç takdir edilmemesi sebebiyle kendine başka bir oyun bulmaya gider. Ancak Ralph'in başka oyunlara gitmesinin ardından ayrıldığı oyunun bozuk olduğu düşünülür. Bu filmde de kötü karakterin yüreğini yumuşatan, küçük bir kız çocuğu var: Vanellope, "arızalı" bir karakterdir ve bitiş çizgisini geçmeden arızasından kurtulamayacaktur. Ralph, hem küçük Vanellope'ye yardım edecek hem de iyi karakter Felix'le birlikte kendi oyununu kurtaracaktır.

Sevimli Canavarlar Üniversitesi / Monsters University (2013)
Sevimli Canavarlar'ımızın üniversite yıllarına dönüyoruz. Aradan 12 yıl geçmiş. Şahsen ilk filmi 3, ikincisini 15 yaşında izlemiş oldum. İlk film kadar iyi olmasa da 12 yıl sonra bize aynı hisleri yaşatan bir film. Filmde çok tatlı yeni karakterler de var.

Croodlar / Croods (2013)
Bir mağara adamıyla uygar bir insan arasındaki fark nedir? Bir fikir sahibi olmanın, düşünebilmenin insanın bugünlere gelmesinde ne kadar önemli ve değerli olduğunu gösteren bir film. Ailenin babası yeni olan her şeyden ve mağara dışındaki yaşamdan korkan birisi. Mağaralarının yıkılmasıyla dışardaki dünyayla tanışan ailenin başından geçenler anlatılıyor. Bu macerada aileye bir de zamanına göre oldukça modern sayılabilecek genç adam Guy eşlik ediyor.

Karlar Ülkesi / Frozen (2013)
Bir şeyleri buza çevirme gücüne sahip Elsa, taç giymesinin ardından gücünü kontrol edemez ve ülkesini sonsuz bir kışa mahkum eder. Yıllardır iletişim kurmadığı kız kardeşi Anna ve Anna'nın yolda tanıştığı dağ adamı ona yardım edecek ve ülkeyi eski haline döndüreceklerdir. Filmin 2 Oscar'ı bulunuyor.
NOT: Filmi aşırı beğenmesem de müziklerini ve kostümlerini oldukça başarılı bulmuştum. Zaten bildiğiniz üzere özellikle küçük kız çocukları arasında çok popüler bir filmdi. IMDb puanı: 7.6.

Liste şimdilik bu kadar. Yeni izlediğim animasyonlardan beğendiklerim oldukça eklemeye devam edeceğim. Özellikle Zootopia'yı çok merak ediyorum, çok iyi eleştiriler almış. Eğer unuttuklarım varsa yorumlara yazabilirsiniz. Henüz izlememişsem de izlerim. Hepinize bol kültürlü günler!

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.